Ayrılıklar..
Hayatta belki de
en acı veren duygusal acı ayrılıklar sanırım..
İlk ayrılığım hayatımın ilk
aşkından oldu.. Babam bırakıp gitti beni bu sanal dünyada .. Daha 4
yaşındaydım. Onunla olan anılarımı hayal meyal hatırlıyorum. Sinirlendiğimde
odasına kapanıp saçımı kestiğimi onun da beni alıp saçımı sıfıra vurdurduğunu,Gülhane
parkındaki tavus kuşunun beni kovaladığında pardesüsünün içine
saklanmamı,İSTANBUL’da camii camii gezmemizi, ara ara başka hikayeler.. Ne
kadar az dimi.. Babama toz kondurmazdım. Hayatta laf söyletmezdim. Anneme dahi.
Sonra büyüdükçe anladım ki.. O kadar durumumuz iyi olmasına rağmen zevki ve
sefası için 2 kere iflas etmiş ve benim doğumumdaki bilekliğimi diğer çocukları
için 1 haftalık kurtuluşu olarak gören adamın gerçek yüzünü görünce
ayrılığımızın acısı daha da hafifledi..
İkinci
büyük ayrılığım Abimle oldu.. O beni çok içten yaraladı..Aylarca kendime
gelemedim.. İlk aklı başımda yakınımı kaybetmemdi.. Hergün dualar etmeler..
Hergün gözyaşı dökmeler.. Hergün oturup onun eline geçmeyecek mektuplar
yazmalar. ( ki hala saklarım ) O kadar acı tatlı anılarımız oldu ki.. Anlatması
güç.. Ara ara paylaşıyorum. Ama yine sınavımda ayrılık acısı vardı işte.. Annem
için daha zordu evlattı çünkü.. Ardından 2 ay sonra sevdiğim adam askere gitti.
O benim her şeyim olmuştu.Babam ,Abim ,sevgilim,eşim,yol arkadaşım,sırdaşım
herbirşeyim. Ve 18 ay ayrı olacaktık. Hiç ayrı kalmamıştık ki.. Ve abimin yoğun
bakım günlerinde beraber savaşmıştık hastanelerde.Biz çoğu şeyle beraber
savaşmıştık. Ama umutlarımız vardı. Evlenecektik ve ayrılışımızın sonunda bizi mutluluk
bekliyordu.. Mesajlarında ( senin olduğun eve gelmek istiyorum iko ) diye
dileklerde bulunurdu onlar gerçek olacaktı.. O yüzden bu engeli ortadan
kaldırmak için bu ayrılık ve sabır gerekliydi..
Dualarla,ağlayışlarla,sarılmalarla onu da gönderdim..Her gün telefonla
konuşmalar,hergün mektup yazmalarla yokluğunu hafifletmeye çalıştık. Aydın’a
asker olarak düşünce nasıl sevindik anlatmak güç.. Amcası aydında oturuyordu..
Bir hafta sonu onu ziyarete gittim.. Evci çıktı. Beraber kuşadasını gezdik
dolaştık. Özlem giderdik.hasret giderdik. Ama yine ben İSTANBUL’A dönmek
zorundaydım o da askeriyeye..Otogardaki sarılmamızı hiç unutamam ayrılmak sanki
ölümmüş gibiydi. Otobüse gözyaşları içinde bindim. O ağlıyor, ben ağlıyor..
Koltuğuma oturdum ,otobüs hareket ediyor o durup durup arkasına bakıp gözünü
silmeleri hala gözümün önünde.. Çok seviyoruz beeee…
Derken
kavuştuk..Evlendik… Ve bir takım nedenlerden ayrıldık 10 sene sonra.. Boşanmak daha zordu be. 15
senedir hayatında olan bir insanı ve ne zor şartlarda yuva kurmuşsun. Çok kolay
olmuyor hayatından çıkarıp atmak.. Beraber gittik boşanmaya.. Anlaşmalıydı her
şey.. kızımız bende kalacak.. Haftasonları ona gidecek.. Biz arkadaş
kalacaktık. Mübaşir bizim adlarımızı söyledi.. içimden birileri sanki canımı
sökmek için başlangıç yapmış gibiydi.. Mahkeme salonuna girdik. O karşı masada
ben karşısında.. Arada baktım güçlükle ayakta duruyordu.. Önünde bulunan
sandalyeden güç alıyordu.. Ve 5 dk. Tam 5 dk. İçinde tüm 15 senelik emek birden
bitti… evet bitti… Kapıdan çıkınca ikimizde farklı taraflara gidecektik
başlamadan önce öyle anlaşmıştık. Ben önce çıktım ağlamaya başladım. Arkamdan
geldi..Tuttu kolumdan sarıldı o da ağlıyor.. Dedim biz ne yaptık.. Merak etme
düzelecek her şey.. Dedim (sen salak mısın boşandık )dedim bitti her şey.. O da
ağlıyor sarılıyoruz ayrılmamız bizi şoka sokmuştu.. Rabbim sevenleri ayırmasın..
Allah kimseye yaşatmasın.. Ama işte seviyoruz ya.. Beni facebooktan takip
etmeler,hesap sormalar,Sanki gönül bağımız hiç ayrılmadı bizim. Hep yine
aşıktık. Sadece bir reklam arası vermişiz gibi,bir es vermişiz gibiydik..
Hayatımın şuana kadar en önemli ayrılığı annemin ölümü oldu.. Herşey
güzeldi…Ta kii kalbine anjiyö yapılmasını öğrenene kadar.. Hayatım boyunca
kendimi annemi mutlu görmek için çabaladım.. Çok küçükken den beri hayatını
acılar içinde yaşayan annemi mutlu görmek için çabalamak benim en büyük
amaçlarımdan biriydi.. Üvey anneyle yetişmiş, zorla ay hali bile olmadan 11
yaşında 30 yaşında adamla evlendirilmiş. Bıçaklanarak gerdeğe sokulmuş..
Küçüklüğü okula gitmek yerine abi dayakları,üvey anne dayakları ile geçip daha
ilkokul diploması bile alamadan okula aç yaşamış benim annem. Sonra kocası
veremden ölünce ilk ablama bakamamış onu babaanesine diğer elinde kalan diğer
abimi de evlatlık vermek zorunda kalmış.. Ankara’da hizmetçilik yaptığı sıralarda
dedem gelip hep maaşını alırmış..Okuma yazmayı hanımının çocuğuna bakarak
öğrenmiş. Annemin başlangıç hayatı böyle daha yazarım ama sonra anlatırken için
sıkışıyor.. Daha bir çok şey yaşamış birgün ayrıntılı anlatırım. Hayatımda
tanımış olabileceğim En adam gibi kadındır benim annem.. Çocuklarını kimselere
muhtaç etmeden bugünlere getiren.Hiçbir zaman kendi mutluluğunu düşünmeyen önce
çocuklarım diyen bir ANA. Şimdi bakıyorum da çocuğunu düşünmeden kendi
bilmemnesinin derdine düşenler var. Bunları ben ana olarak kabul
etmiyorum..Zaten ne kadar analık yaparsan o kadarını o çocuk el içine karışınca
görecek..
İşte
Annemin gidişi bana en çok koyanı oldu.. Evde hergün onun ayak seslerini
duydum.. Her gün mutfakta yemek yaparken sanki yanımdaymış gibi dönüp böylemi
yapmam gerek diye konuştum.. Hele onu morgda bırakıp ta eve geldiğim gece
sabaha kadar uyuyamadım.Düşünsenize anneniz morgda ve o yeni doğan günde
toprağa vereceksiniz. Sabah ezanı okunduğunda hani ölüyü duyurmak cenazesini
söylemek için sela okunur ya Acaba kim
öldü dersiniz bu sefer annem ya benim
canım annemin adı okundu.. içimde kopan fırtınaları anlatmak çok güç.. İçimi
resmen deştiler.. Allah’ım bana güç ver diye diye..Ayakta durmaya çalıştım..
Kızım var benim.Annem beni böyle yetiştirmedi valla kızar dedim. Zaten en
kötüsü onu morgdan çıkarıpta yüzünü gördüğümde oldu..Melek ya uyuyordu..
Dokundum. Alnını öptüm.. söz verdim ona.. Kızıma iyi bakacağım..çünkü onun
değerlisi taunaydı.. Ayaklarımın üstüne sağlam basacağım dedim. Ve bayılmışım.
Kalamadım yıkamaya anamı.. Kalbim daha yetmedi.. İşte zor du be .. Çok zordu..
Ayrılık ..Yaman ayrılık.. Ama yine beni bu buhrandan çocuğumun babası
kurtardı..Seviyorduk birbirimizi. Zorla bir araya gelmedik ki.. Bizim bir
kızımız vardı.. Bende babasız büyüdüm. Ne zorluklar gördüm. Ki kocamı çok
seviyorum,o da beni seviyorken. Gerçi en fazla kızını seviyor o da ayrı J neden tekrar
birbirimize şans vermeyelim.
İçinizi kararttım
sanırım. Tekrar özür dilerim ama hayatın acı gerçekleri maalesef..Hayatımda o
kadar çok ayrılık yaşamama rağmen alışamadım ,alıştırmasında Rabbim.. O
yüzdendir duygusallığım.O yüzdendir küçücük ayrılıklara bile dayanamayıp
parçalanışım.. Rabbim kimseyi sevdiklerinden ayırmasın.. Uzun bir yazı oldu..
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.. He bu arada Ölenlerimin tamamen
yok olduğunu düşünmüyorum. Elbette birgün buluşacağımız için rahatlıyor
içim.Yoksa kafayı yer insan..
Hoşça kalın.. Takipte kalın..
İŞTE SON ÖLMEDEN ÖNCE ÇEKİLEN RESMİN BU KALDI BE ANNEM..:(